Genel Bilgi

Rüzgar Enerjisi ve Tünellerden Enerji Üretimi

20.  yüzyılda sanayi sektöründeki  büyük gelişmeler sonucu gelişen makineleşme, enerji talebinde de büyük bir artışı ortaya koymuştur. Öte yandan dünyada hızlı nüfus artışı yanında yaşam standartları da o nispetle artmaya devam etmiştir. Petrol fiyatları 1950-1973 döneminde sabit seyrederken, enerji talepleri çoğunlukla fosil kaynaklardan karşılanmış ve özellikle ucuz petrol kaynaklarına yönelinmiştir. 1972’de 2.5 dolar olan petrol; 1980’de 30 dolara  çıkmış  ve  ayrıca 1973 teki  Arap-İsrail  harbinden  sonra politik  bir  baskı haline  gelmiştir.  1974 ’te  4  milyar  olan  dünya nüfusu 2000’de 6.2 milyar ve günümüzde de 7 milyar civarındadır. Dolayısıyla ülkelerin daha hızlı kalkınmayı  arzulamaları  ve  buna  paralel  olarak artan enerji talebi ve çevre kirliliği gibi faktörler ucuz ve bol enerjiye dayanan ekonomiden pahalı, çevresel ve teknolojik sorunları da beraberinde getiren yeni bir enerji dönemine geçiş yaşanmış ve hala süregelmektedir.

Dünyada; ülkeler bir taraftan azalan fosil yakıt kaynaklarını daha tasarruflu kullanmayı planlarken, artan enerji talebini yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamanın yollarını araştırmaya başlamışlardır. Bugün hidrolik enerjide dahil olmak üzere, güneş, rüzgar enerjisi, jeotermal, biyolojik yakıtlar, dalga ve gel-git vb. gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili olarak teknolojiler geliştirilmektedir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar enerjisi; fosil yakıtların meydana getirdiği çevre kirliliği gibi etmenlerin olmadığı temiz bir enerji kaynağıdır. Rüzgar enerjisi sistemlerindeki teknolojik gelişmeler, enerji maliyetlerini de azaltmakta  ve  günümüzde  tüm  ülkelerde  ve  bu arada ülkemizde de rüzgar potansiyelinin iyi olduğu bölgelerde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Rüzgar Enerjisi

Diğer enerjilerde olduğu gibi rüzgar enerjisinin kaynağı da güneştir. Rüzgarlar yeryüzündeki  farklı  güneş  ışınımı  dağılımının  neden  olduğu  basınç  ve  sıcaklık farklarının dengelenmesiyle oluşan hava akımlarıdır. Yeryüzü kabuğu homojen ısınma ve soğuma davranışı göstermez. Bu nedenle büyük hava kütleleri hareket etmek zorundadır. Bu hava kütlelerinin hareketine rüzgar denir.

Rüzgar; hava akımı sonucu oluşan kinetik enerji nedeniyle doğal bir enerji potansiyeline sahiptir. Bunun bilinen fiziksel kanun ve eldeki teknolojik imkanlar dahilinde enerjiye çevrilebilen kısmına rüzgar teknik potansiyeli denir. Diğer enerji kaynaklarına göre ekonomik olarak kullanılabilen kısmı ise, rüzgar enerjisi ekonomik potansiyeli olarak adlandırılabilir.

İbrahim KÜÇÜK

Makine Mühendisi

Yorumlar